5 Şubat 2008 Salı

Seyahat Acentası

- İyi günler, ben acenta açmak istiyorum beyefendi.
- Acentanızı açın bakayım. Turizm deyin.
- Turüzüm.
- Kusura bakmayın beyefendi. Sizin acenta sahibi olmanız tıbben imkansız.
- Ama acenta sahibi olmayı gerçekten çok istiyorum.
- Gerçekten mi? O halde hazır açılmışlardan seçseniz bir tane.
- Şubesi de olsun istiyorum ama ben...
- Bence bakamayacağınız kadar acenta yapmayın.
- Peki alacağımız acentanın ismini değiştirebilir miyiz?
- Ne koymak istiyorsunuz?
- Fransızcada "arkadaş" anlamında olan "Ami" koymak istiyorum. Ami Turizm Seyahat Acentası. Olur mu?
- Çok güzel olur. Benin'de de var bu isimde bir acenta. "Benin Ami Turizm" diye...
- Hmmm... Bunu neden belirtme gereği duydunuz onu anlamadım.
- Anlamadığınız iyi oldu zaten, boş verin. Yalnız acentanın tabelasını büyük harfle yazmayın da, "i" yerine "I" olmasın yani... Yoksa tabelanın başına "Ananın" koyabilirler.
- Tabelanın başına değil de, kasanın başına anamı koymak istiyorum. Emekli muhasebecidir kendisi.
- Ananızın kasası hala sağlamsa olur. Müşteri temsilcisi olarak da Bağ-Kur emeklisi amcanızı koyarsınız. Müşterilerle çok sağlam bağlar kurar. Süper genç, dinamik bir acenta olarak piyasaya nükleer başlıklı müze gibi dalarsınız. Turizm bile patlar belki.
- Pırtlasa yeter valla bizce efendim. Gözümüz çok da yükseklerde değil. Bu yaz yine turizm pırtlaması yaşanır mı acaba?
- Yaşanır Seyahattin bey. Siz bence ananızı da alıp gidin bir seyahat acentasına, şöyle iki hafta tatil yapın bir otelde ve bol bol düşünün şu acenta kurma hayalinizi. Güneş altında, amuda kalkıp 6 saat düşünseniz kan beyninize ulaşır büyük bir ihtimalle.
- Teşekkür ederim chuju bey.
- Bana kısaca bey diyebilirsin hayatım, o kadar samimiyetimiz var artık.
- Peki bey.
- Çekil ulan monitörün önünden, maçı izleyemiyorum. Defol git çay koy...