14 Şubat 2007 Çarşamba

Sevgililer Günü Özel Sayısı...

Sevgili sevgililer, n'aber lan? N'apıyonuz? Elele tutuşuyonuz, öpüşüyonuz, sevişiyonuz di mi lan yine? Sevgililer başka ne yapar ki a.k.? Hayır meslek gibi bişey yani bu da.
"Neler yapıyorsun, karı-kız var mı?" sorusuna "Evet abi, yaptık bi manita, takılıyoz işte." cevabını veren kişilerin yaptığı bir meslek bu. Bu kişiler günde 10 SMS atmak, 2-20 arası telefon görüşmesi yapmak zorundalardır bağlı oldukları kişiye. Aslında bağlı olmak zorunda da değillerdir. Freelance takılabilir bu kişiler, bir anda birkaç işi bir arada yapabilirler. Öylelerine çapkın denir. Ben öyle çapkınlar gördüm ki, sevgilileri yoktu; öyle sevgililer gördüm ki, hiç çapkınlıkları yoktu. Ekük...
Peki sevgili olmak için neler gereklidir? Öncelikle karşı cinsten (recommended a.k.) bir adet insan (recommended, ekieki) bulunur. Çeşitli kurlar yapılır. İleriki derslerde bu kurlardan detaylı olarak bahsedeceğiz a.k., belki... Ama en güzeli döviz kurudur. Yani parayla yapılan kurdur, hedef alınan kişinin gözüne zenginliğimiz sokulur ki karşımızdaki kişinin beyin lopları yumuşasın ve biz de kendimizi kolayca şahsın beynine enjekte edelim. Yapılan kur karşıdaki kişide başarılı olduysa, bunu "çıkma teklifi" dediğimiz ihale usulü olayla pekiştiririz. Şahıs teklifleri gözden geçirir, verilmeyen teklifleri de, yani ileride oluşabilecek teklifleri de düşünür. Bir de bize bakar. Baktı ki, idare ederiz bir süre, teklifi kabul eder. İhale kanuna göre, taraflar bir neden göstermeden tek taraflı feshedebilir sözleşmeyi. Ama etik olarak bir neden belirtmek iyidir, hoştur ama sonuçta boştur. Sevgiliyi geri kazanmak (recycle bin a.k.) konusunda ileri düzey bilgi ve beceri gerekmektedir; o yüzden fazla da düşünmemek lazım. İçmek, sıçmak lazım...
Sevgililik süresince çiftler elele tutuşma, yanaktan öpme, dudaktan öpme, memesini elleme, kıçını sıkma, eline verme, sürttürme, zikişme, oral seks gibi safhalardan geçerler. Türkiye'de oral seksin durumu vahimdir. Yok lan, benim oral seks durumum vahimdir; yani yapcak kimsem yok da ondan heralde... Ekiekie...
Sevgili şahıslar karşı tarafı memnun etmek için istemedikleri şeyleri yapmak zorunda kalırlar. Sinemaya gitmek, alışveriş yapmak, kafede oturmak, çiçek almak, televizyon izlemek, arkadaşlarına katlanmak vb.
Halbuki eril kişinin isteği günde 12 saat sevişip, 12 saat uyumaktır.
Dişil kişinin isteği ise günde 12 saat sarılıp, 12 saat gezip tozmaktır.
Genelde hep dişinin istekleri gerçekleşir. Vajina sahipleri, sahip oldukları değerin çok büyük bir şey olduğunu sanmaktadır. Penis sahipleri ise, "ulan aslında mastürbasyon daha zevkli beaa" deyip kendilerini avuturlar. Sevgililer arasındaki tek ortak nokta, vajinadır. Erkek vajina ister, dişi ise vajinayı vermek için kurallar, istekler sıralar. Erkek baktı ki manita olayı çok zorlaştırıyor, pes eder, edebilir, hakkıdır lan! Ekük... Dişi kişi ise, erkek sırf vajinası için kendisiyle beraberse, ayrılır, ayrılabilir veya olayı sündürebilir.
Sevgililer arasında tensel uyum çok önemlidir. Dar vajinaya kalın tarak olmaz. Kel başa şimşir tarak hesabı gibidir. Aslında her şey bir hesap meselesidir. Erkek, barda kafede hesabı öder; dişi de bunun hesabını yatakta öder...
Bir de bu sevgili olan dişi kişiler sürekli başkalarına bakar. İnsanlar onlara nasıl bakmaktadır, ulan yoksa şu herifle mi çıksaydım, lan şu karı da bu herife hiç gitmemiş ben daha çok yakışırdım gibi şeyler düşünürler...
Bir de iki tarafın da duygusal olduğu çıkma modelleri vardır. Bunlar bulutlarda dolaşıp, melankoli denizlerinde yüzerler. Parklar ve Bahçeler Müdürlüğü'nün mahallelerde yaptığı park ismi verilen tesislerinde birbirlerinin dizine yatarlar sırayla. Oturur pozisyondaki şahıs, dizine uzanmış olan şahsın saçlarıyla oynar; bitlerini ayıklar ve yer. Siz hep çekirdek yiyorlar sanıyordunuz di mi lan? Ekük...
Hava atma amaçlı çıkışlar da vardır. Dişi, erkeğinin zenginliği ve karizması ile hava atar; erkekse dişisinin güzelliği ile. Bunlar için sevişmek, mecburi bir şey gibidir. Bugün kim daha çok hava attıysa o altta olur sevişmede.
İlk sevişme çok önemlidir. Ama genelde en kötüsü de o olur. Dişi, atmosferi hazırlar, mumlar bilmemneler falan... Erkekse penisini... Eheuh... Yıllanmış sevişme gibisi yoktur. Kişiler nerde ne yapacaklarını iyice öğrenmiştir. Fakat bu olay da baktılar ki sıkıcı bir hal almaya başladı; ayrılırlar başka penis ve vajinalara doğru yol almak için.
Amerika gibi sevgililik ve sevişme konusunda gelişmiş toplumlarda, dişiler en geç 3. buluşmada vermek zorundadır. Erkek almak zorundadır. Fakat Türkiye'mizde ne yazık ki dişiler 300. buluşmaya kadar olayı sündürme, erkeklerse ilk buluşmada skor üretme çabasındadır. Burada son noktayı koyma vakti gelmiş, hatta geçmekte bile. Biz de toplumumuzda belirli bir "buluşma sayısı-sevişme" formülü geliştirmek zorundayız. Yoksa strese giren erkeklerin tüyleri dökülmekte, bayanlarınsa götü kalkmaktadır. Atıyorum, 10. buluşmada verme kuralı gelse; bayanlar da birbiriyle dalga geçse, "10. buluşma oldu, hala vermedin mi salak karı?" dese... Erkeklerde hem iş, hem seviş stresi olmasa; ilişkiler daha düzeyli ve rahat olur.

Tüm sevgililerin sevgililer bayramı kutlu olsun, hepinize iyi sevişmeler...

Doktor Chuju iyi zikişler diler... Ekük...