9 Ocak 2007 Salı

Dalyan'a Gittim Lan Ben Bugün!


An evening in Dalyan
Originally uploaded by utku kaynar.
Dün akşam enişte aradı, "Yarın işin yoksa Dalyan'a gidelim beraber, arabayı kullanırsın, ben yoruluyom" dedi. Ben de "İyi" dedim. Benim küçük enişte (bu arada 2.1 mt. - 120 kg.) soğuk hava deposu falan montajı yapıyor... Reklam da yapalım arada... Bu arada ben Dalyan'ı Çeşme-Dalyan sanıyodum, meğer Köyceğiz-Dalyan'mış... Hani Caretta Caretta (Karetta Karetta)'ların yımırtladığı yerin orası...
Neyse sabah 8'de çıktık yola, eziyolardı lan bizi... Bi daha enişteyle yola çıkmıcam. Neyse, Ben kullandım giderkene, araba 1200 cc olduğu için ben 5. fiteste takıldım hep... Bir ara 4e atmışım, devir 7000'e çıkmış. Enişte kızdı biraz... Acayip yağmur yağıyordu, sanki göt delinmişti anasını satayım. Yat kaptanlığı belgesi alabilirim artık.
Bi köyde durup çay içtik. Sonra vardık Dalyan'a... Güzelmiş ya, ben dandik bi kasaba sanıyodum ama Bodrum-Marmaris gibi kuru gürültü diil, bi de bi sürü cafe-bar var. Soğuk hava deposunun dibi su sızdırdığı için rezalet kokuyodu balıkçı. Resmen 250 mt.den koku alınıyodu yani... Etraftaki esnaf da bizi görünce sevindi, yandaki lokanta ve kafedekiler derin bir nefes aldı; sonra kustular... Balıkçıya bi sürü İngiliz geldi, Dalyan'ın yarısı İngiliz olmuş lan. Forklift operatörlüğünden emekli tipler bile yazlık alıp yerleşmiş. Bi tane İngiliz kız geçti önümden annesiyle, mavi gözlü, siyah saçlı, beyaz tenli. Ben kilitlendim kıza, kız yüzüme bile bakmadan geçti lan!
Bir ara yemek yedik, Dalyan'da hayvanların salak olduğunu anladım. Eniştem ayağa kalkıp tuzu alırken angut kedinin biri eniştemin yerine oturdu. Az daha ölüyodu hayvan; 120 kilo lan, boru mu?


Bi köpek de eniştem gür bi sesle geğirince transa geçti, yarım saat enişteme baktı aval aval...

Tavuklar da "arabanın tekerlekleri arasından geçmece" oynadılar yolda.
"Dalyan'da Hayvan Olmak" isimli bir kitap yazmak istiyorum.

Yolda çingene köyleri vardı 1-2 tane, 15-16 yaşlarında kızlar kamyoncu bekliyordu.
Akşam 5'te çıktık Dalyan'dan. Dönüşte arabayı enişte kullandı ve 1 saat daha erken geldik... Ama giderken yağmur yağıyodu manyak gibi lan, o yüzden yani...
Bu arada odamdaki klima bozuk, enişteye söylemeyi yine unuttum beaa...
Dönüşte enişteyle olmayan geleceğim hakkında konuştuk. İyiydi, güzeldi geyik... Eniştelere giderken bakkaldan 2şer bira aldık, içtik, evde (yolda araba kullanırken içmedik yani, evde içtik)... Yani bu yazı, yaklaşık olarak 50 promil ile yazılmıştır. Bu da benim gibi alkolikler için -200'e tekabül eder...
Öyle işte... Bir ara hikaye falan ekleyeyim bari ya, günlük yazmak sıkıcı bişey... İnsan gerçekleri yazarken kasılıyo...