Kesirli Hayatlar Evreni
İçesavurumcu bir kişilikti chuju. Dışavurum yeteneği yok denecek kadar azdı, ancak halı sahada gelen topa dış vurabiliyordu. İçinde bir uçurum, o uçurumda kendisi, onun içinde bir uçurum daha ve uçurumun içinde bir tane daha kendisinden vardı. Kedisinden ise bir aydır haber yoktu; haberlerde de kedisi... Zaten haber seyrettiği de yoktu, haberlere konu olan insanlara çok uzaktı. Son zamanlarda neredeyse tüm insanlara uzaktı. Attı ruhunu elinden, bin parçaya bölündü. Kişilik bölünmesi yaşıyordu chuju. Paydasından hep az oluyordu hayattaki payı. Yaşamak istediklerini, hissetmek istediklerini gerçekleştirmek için bir çarpana ihtiyacı vardı. Bu çarpan bir "am sayı" olmalıydı; yani dişi. Am sayılar evrenine uzaktı onun ( k)esirler dünyası. Esirler dünyası, sürekli kendisine acıyan, pasif sayılar evrenindeydi. O evrende kim kimle çarpılsa, daha da azalıyor, daha çok eziliyorlar ve evrenin en ücra köşelerine savruluyorlardı. Bir denklem bulup ayrılmalıydı bu evrenden. Bir fonksiyona ihtiyacı vardı, hayattaki payını artırmak için. Yoksa o da hayatta bir fonksiyonları varmış gibi davrananlardan mı olmalıydı? Bir işe girip birikimleriyle payını mı artırmalıydı? Tam sayıymış gibi davranabilir miydi, hayatı yarımken? Yarım bir sayıyla toplanıp tam sayı olma; yarım bir sayı ile çarpılıp daha da azalma olasılıkları vardı. Olası bir ihtimaldi bu ihtimalin olasılığı. Ama zaten olsa olsa bir tam sayı olacaktı bu uzay geometrisinde. Sonsuz olmak bir hayaldi kesir hayatlar için. En çok da değerleri 0 olan insanlara sinir olurdu, her çarptıklarını kendi hayatlarına benzetirlerdi çünkü. Kendi hayatlarını bir halt sanardı bu haltaklar. 1lere kızmazdı ama pek. Onlar hayatınıza ne 1 şey katar, ne de 1 şey eksiltirdi hayatınızdan. A noktasından B noktasına gitmeye çalışan bir hayattı onunkisi. Hızlı ve hırslı bir biçimde otoyoldan gitmek varken, tali yolu seçmişti chuju. Hızlı gitmek zordu, fazla benzin harcamak istemiyordu, zaten çok yorgundu hep. Dağların içinde bunalım tünellerine giriyordu arada. O tünellerde hayatının başı ile kıçının tünelden çıkması uzun zaman alıyordu. Tünele hızlı giriyor ama çok oyalanıyordu o dik tünellerde. Kalbi birkaç yıl boyunca O'nda kalmıştı. Bu tür sayılara O'ndalık Sayılar diyoruz, virgülden sonraki değer yüksek ise O'na ulaşmak ihtimal dahilindedir.
Not: Sıkıldım matematikten, zaten aram hiç iyi olmamıştır. Araya bir de ciddimsi deneme ekleyeyim dedim. Seriye bağlamışım cümleleri, ama salla bu da böyle olsun. Geyiğe kaldığımız yerden devam ederiz elbet.